Özet
Madenler ve yeraltı kaynakları 19. yüzyılda yaşanan sanayi devrimi ile birlikte giderek önem kazanmış, son yıllarda gelişen teknolojiyle birlikte endüstride ve inşaat, kimya, tarım, hayvancılık, imalat, makine gibi sayısız sektörde hammadde olma özelliği kazanmıştır. Mevcut maden potansiyelinin iyi değerlendirilmesi, madenlerin ürüne dönüştürülüp ticaretinin yapılması bir ülkenin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacak unsurlardandır. 2000’li yıllardan itibaren yükselişe geçen Asya kıtasındaki ülkelerin ve dünyadaki diğer gelişmiş ülkelerin ekonomisinde madencilik sektörünün önemli yer tutması bu durumu doğrular niteliktedir.2007 yılı ortalarında ABD’de ortaya çıkan 2008 yılında küresel boyuta ulaşan ve halen etkisi devam eden Dünya Finansal Krizinin reel sektör ile yatırımcılar üzerinde bıraktığı derin etki, yatırımların hızını kestiği gibi, ekonomik gelişmelere duyarlı olan madencilik sektörünün; üretimde ve dış satımda da yavaşlamasına sebep olmuştur. Bugün gelinen durum, bu kriz sonrasında sermaye sahiplerinin yatırım tercihlerinde üretime dayanan yatırım araçlarını seçmelerine sebep olmaktadır. Dünya Finansal Krizinden sonra, yatırımcılar üretim sektörüne dönmüş, kazancı ve ederi somut kaynakları tercih eder hale gelmiştir. Küresel krizle birlikte düşüş eğilimine girilmiş olmasına rağmen; bu dönüşümün enerji ve madencilik gibi somut üretime dayanan sektörlere kaynak ayrılacak ülkelerin gelecekteki kalkınmalarına hız kazandıracağı görülmektedir. Madencilik faaliyetlerinin 2010 yılında yaklaşık 1,5 trilyon ABD doları değerinde bir pazar ve 10 milyar tonluk bir işleniş hacmine ulaştığı tahmin edilmektedir. Madencilik sektörünün en gelişmiş olduğu ülkeler olarak ABD, Kanada, Avustralya ve Çin göze çarpmaktadır. Bununla beraber maden çeşidine göre sektörde söz sahibi olan ülkeler değişebilmektedir (Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, 2010). Türkiye, sahip olduğu zengin yeraltı kaynaklarıyla madencilik sektöründe önemli bir potansiyele sahiptir. Ülkemiz, dünyada ticareti yapılan 90 çeşit mineralden 77’sine ev sahipliği yapmaktadır. Önemli maden rezervlerimiz olarak mermer, doğal taşlar, bor mineralleri, krom, feldspat, sünger taşı, bentonit, perlit, kalsit ve trona göze çarpmaktadır. Ülkemizin madencilik alanında ihracat yaptığı başlıca ülkeler Çin, ABD, İtalya, Hindistan, İngiltere, Suudi Arabistan ve Rusya’dır (Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, 2010). Ülkemizin madencilik sektörünün 2002 yılında 1,9 milyar dolar olan cirosu yıllık %32,1’lik bileşik büyüme oranıyla 2008 yılında 10,2 milyar dolara ulaşmıştır. Küresel krizin etkileriyle 2009 yılında yaklaşık %10’luk bir gerileme yaşasa da 2010 yılında uluslararası piyasalardaki düzelmeye paralel olarak sektörün göstergeleri yeniden pozitif eğilime dönmüştür ve 10 milyar dolar ciroya ulaşmıştır. İlerleyen yıllarda madencilik sektöründe ekonomik gelişme yaşanacağı öngörülmektedir (Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, 2010). Dünyada yaşanan gelişmelere paralel olarak, artan uluslararası ticaret, iş ilişkileri ve küreselleşme sonucu, ulusal düzenlemeler yeterli olmamakta ve yeni uluslararası düzenlemelere de ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye’de son yıllarda madenciliğin önündeki engellerin kaldırılmasına dair yasal düzenlemeler yapılmış, sektöre verilen teşvikler artmış ve bunların neticesinde yatırımcı sayısı artmıştır. Bununla beraber sektörün toplam cirosu, kişi başına düşen maden tüketimi ve ülkemiz Gayri Safi Milli Hasılasına (GSMH) yaptığı katkı dünya ortalamasına oranla düşük kalmaktadır. Bu durum ülkemizdeki yeraltı kaynakları potansiyelinin yeterince değerlendirilemediğinin göstergesidir (Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, 2010). Balıkesir ilinde madencilik önde gelen sektörlerden biridir. İlimiz yeraltı kaynakları bakımından Türkiye ortalamasının yaklaşık 3 katı kadar zengindir. Ayrıca ülkemizde en çok maden ruhsatı ilimizde mevcuttur. Özellikle altın, gümüş, antimon, civa, bakır, kurşun, çinko, demir, manganez, krom, bor ve tuzları, zeolit, mermer, ametist taşı, kaolin, bentonitik killer ve linyit Balıkesir ilinin dikkat çeken yeraltı kaynaklarıdır. Balıkesir, ülkemizin dünya ölçeğinde rezerve sahip olduğu bor minerallerinde birinci ve mermer mineralleri bakımından da ikinci sıradaki ildir. Ayrıca ilimizin önemli madencilik ürünleri arasında yapı ve dekorasyon malzemesi olarak kullanılan mineraller de önemli bir yer tutmaktadır (MTA, 2011). Bu çalışmanın amacı zengin yeraltı kaynaklarına sahip ilimizin madencilik sektörüne dair potansiyelinin incelenmesidir. Çalışmada ilimizin bu sektördeki yerinin önemini daha iyi görebilmek için öncelikle dünyada madencilik sektörü değerlendirilmiş, ardından ülkemizdeki mevcut durum incelenmiştir.